- YAYINLAR
- On İlke
On İlke
Ticari hayatın içerisinde yer alacak kavramların sınırları belirlenmiş gibidir. Onların dışına çıkmanız, onları başka kavramlarla yorumlamanız pek de istenmez. Piyasa, alış veriş, ödeme yöntemleri, çek-senet, vade çeşitleri, iş veren ve işçiler...
Bu hayatın içerisinde yer almanız, bu sınırları belli dünyanın içinde hareket etmeniz istenir. Ticari hayat, ekonomi, piyasa başka bir dünyanın hikâyesiymiş gibi düşünülür. Bu şekilde düşünülür ve bu şekilde yaşamanız beklenilir.
Oysa İslâm, insanı iyiliğe ve hayra yönlendirecek bütün şeylerin diğer adıdır. İslâm’ın müslümanlara yaşamalarını emrettiği hayat tarzı başka dünyaları değil, bir bütün dünyayı işaret eder. Hayatlar bölünmez. Evde ve iş hayatında ayrı iki insan gibi davranılamaz. Biri mahrem diğeri kamusal iki alan arasında, yükümlülükler açısından hiçbir fark yoktur. Evinde haram yemeyenin piyasadaki kimliğiyle de haram yememesi istenir. İki ayrı hayat olduğu düşüncesi, insanı iki ayrı inanca, iki ayrı helal ve iki ayrı haram algısına götürür, iki ayrı kimlik bir anda şirkin eşiğine getirir insanı. Hak, adalet, helal kazanç, işçinin hakkını teri kurumadan vermek, bunların tamamı bir tek nizamın, bir tek emrin ve bir tek hayat tarzının müslümanlara emredilmesinin sınır taşlarıdır.
Müslümanlar bu kavramlar hakkında düşünürken, iman ve amellerinin sınır taşlarına dokunduklarını bilir. Taşlar yerinde olduğu sürece iman ve amel yerinden kaymaz. Aksi durumda kavramlarla beraber sınırlar, sınırlarla beraber Allah’ın emirlerine olan itaatimiz silikleşir.
İGİAD, On İlke ile Allah’ın emrettiği hayat tarzının ticari hayat içerisinde nasıl yaşanacağına dair cevaplara bir katkıda bulunmak istiyor. Bu risale, bir davet ve bir hatırlatma...
Allahın selamı, rahmeti ve bereketi, O’na hakkıyla uyanların üzerine olsun!
Özellikleri
- İŞ, AHLAKIYLA YAPILIRSA MEŞRUDUR
- HELAL KAZANCIN ADİL PAYLAŞIMI ESASTIR
- İŞ HAYATI HAK VE ADALET EKSENİNDE ŞEKİLLENİR
- BİRLİKTELİK DAYANIŞMAYLA YENİDEN İNŞA EDİLİR
- TECRÜBE YENİ GİRİŞİMCİLERE AKTARILDIKÇA ÇOĞALIR
- KANAAT EDEN BEREKET BULUR
- SERVET MÜLKİYET DEĞİL EMANETTİR
- KAZANCIN NİCELİĞİ DEĞİL NİTELİĞİ ESASTIR
- İŞVEREN VE İŞGÖREN İLİŞKİSİ HAK, ADALET VE MERHAMET ÜZEREDİR
- REKABET İYİLİK VE GÜZELLİKTE YARIŞMAKTIR