- YAYINLAR
- Yeni Nesil Girişimcilikte İş Ahlakı
Yeni Nesil Girişimcilikte İş Ahlakı
Dünya değişirken zulüm baki kalıyor
Hayatın her alanında değişim hızı, olağanüstü düzeyde arttı. Benzeri dönüşümler sadece Tarım Devrimi ve Sanayi Devrimi dönemlerinde yaşanmıştı. Şimdi de Bilgi Devrimi yaşanıyor ve bu zamana kadarki alışkanlıklarımızı dönüştürüyor. Bu dönüşümden girişimcilik de kendi payına düşeni alıyor. Artık sadece sermaye birikiminden, organizatörlükten, risk almaktan ibaret olan klasik girişimcilik yerine yeni nesil girişimcilik diye adlandırılan bir model ortaya çıkıyor.
Özellikle son yirmi yılda hayatımıza giren pek çok yeniliği, bunlara borçluyuz. ABD başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde bu tür girişimcilere rastlayabiliyoruz. Bunlar, teknoloji ağırlıklı ürünleriyle, internet ortamını ustaca kullanmalarıyla, geleneksel kalıplardan uzak durmalarıyla ön plana çıkmaktadır. Bu girişimciler arasında üniversite hayatını yarıda bırakıp meçhul denizlere yelken açanların sayısı hiç de az değildir. Artık dünya üretiminin azımsanmayacak bir oranını, her geçen gün artış trendi içerisinde yeni nesil girişimciler üstlenmektedir. Bunların ürünleri hayatı kolaylaştırmakta ve maliyetleri düşürmektedir.
Ancak insanlığın ahlakla imtihanından yeni nesil girişimciler de muaf değil ve klasik sorunlarla onlar da karşı karşıya. Hatta teknolojinin gelişmesi, ahlak dışı davranışların kapsamını genişletmekte ve etkisini artırmaktadır. Yeni nesil girişimcilerin ahlaki duyarlılık noktasında da yeni bir duruş sergilemeleri gerekir. Zira eski sorunların yeni teknolojilerle sürdürülmesi, gerçek bir yenilik anlamına gelmeyecektir.
Bültenimizin bu sayısında Yeni Nesil Girişimcilik ve İş Ahlakı konusunu ele aldık. Bültenimizde yer alan makalelerde öncelikle yeni nesil girişimciliğin ne anlama geldiği, klasik girişimcilikten farkının ne olduğu ve bu tür girişimcilerin ne tür niteliklere sahip bulunduğu üzerinde duruldu. Bununla birlikte konunun ahlaki yönü de değerlendirildi ve geleneksel kültürümüzde yer alan ahilik kurumunun bu noktada yol gösterici olabileceği vurgulandı. Konuyla ilgili yapılan röportajda da yeni nesil girişimciliğin kültürel değerlerimizdeki karşılığı ve kökenleri tespit edilmeye çalışılmıştır.
Bu dönemdeki çeşitli faaliyetlerimizi Bülten’imizden okuyabilirsiniz ancak bunlar içerisinde Afganistan ziyaretine değinmek istiyorum. Kalabalık bir heyetle beş gün süren bu ziyaretimiz, oldukça verimli geçti ve yoğun görüşmelere sahne oldu. Afganistan’ın başkenti Kabil’e düzenlediğimiz bu iş ziyaretinde çeşitli ticari bağlantılar kuruldu. Böylece iki Müslüman ülke arasındaki bağların güçlendirilmesine kendi imkânlarımız ölçüsünde katkı sunmuş olduk. Buradan Afganistanlı yetkililere ve Türkiye’nin Afganistan Büyükelçiliğine, ilgi ve alakaları için teşekkür ediyorum.
Bizler günlük hayatımızı yaşarken ve küçük meseleleri kendimize dert edinirken Gazze’de Siyonistlerin hunharca saldırılarında yüzlerce insan hayatını kaybetmeye devam ediyor. Gazze’deki cinayetleri yetmezmiş gibi şimdi de en alçakça saldırılarını Lübnan’da gerçekleştiriyorlar. Dünyanın gözü önünde utanç verici bir suç işleniyor ama herkes üç maymunu oynuyor. Dünyanın bir kısmı cinayetleri doğrudan sahiplenirken diğer bir kısmı da sessiz kalarak ortak oluyor. Siyonistler karşısındaki acizlik ve çaresizlik, insanlık adına büyük bir utançtır. Tarih, yeni Hz. Ömerleri, yeni Selahaddin Eyyubileri beklemektedir. Rabbimin, mazlum ve mustazafların dualarına en kısa sürede icabet ederek zalim ve katilleri hak ettikleri sonla karşılaştıracağına bütün kalbimle inanıyorum. Rabbim bütün mazlumların yar ve yardımcısı olsun.