İş Ahlakı Müzakere Toplantıları: İşveren - İşgören İlişkileri

17 Mart 2006
İşveren ve İşgören İlişkileri: İktisadi, Sosyal ve Ahlaki Çerçeve

İGİAD Eğitim, Tanıtım ve Kültür Komisyonu tarafından düzenlenen İş Ahlakı Müzakere Toplantıları 2007 yılında da devam ediyor. Bu kapsamda, 17 Mart 2007 Cumartesi günü, İGİAD dernek merkezinde İşveren ve İşgören İlişkileri: İktisadi, Sosyal ve Ahlaki Çerçeve konulu bir müzakere toplantısı gerçekleştirildi. Konya Selçuklu Belediye Başkanı Doç. Dr. Adem Esen’in konuşmacı olarak katıldığı toplantıda İGİAD üyesi işadamları hazır bulundu.

Doç. Dr. Adem Esen, müzakere toplantısında işveren-işgören ilişkilerini hem teorik hem de pratik açıdan ortaya koydu. Müzakere toplantısında iktisadi ve fıkhi açıdan iş, igören, işveren tanımları, günümüzdeki sosyal politika tedbirleri kapsamındaki ilişkiler ve düzenlemeler, işveren ve işgörenin kanuni ve ahlaki sorumlulukları, iş piyasasında işi ve ücreti belirleyen iktisadi faktörler; asgari ücret, kamu ve özel kesimdeki ikili yapının doğurduğu sonuçlar ve milli ekonominin yeniden düzenlenmesi gibi önemli konular ele alındı ve katılımcı işadamları ile tartışıldı.

Tebliğlerde ve müzakerelerde ortaya çıkan görüşler, ana hatlarıyla şöyle özetlenebilir

► Hadis ve fıkıh kitaplarında genel itibariyle işveren ve işgören ilişkilerine kısmen temas edilmiş, umumi prensipler verilmiş ve o günün şartlarına göre bazı teferruat ve uygulama örnekleri gösterilmiştir. Bu kaynaklarda, ücretin zamanında ödenmesi, helal kazancın ve emeğin önemi, akdin ilkeleri gibi hususlara rastlanılmaktadır.
► İşveren ve İşgören ilişkileri ile ilgili olarak geleneksel fıkıh ve hadis kitaplarında şu kavramlar kullanılmaktadır.• İcare akdi (iş akdi); Menfaatı malumeyi ivaz-ı malum mukabelesinde bey etmek, [Mecelle]
• Ecir (işgören): Ecir yani ücretli, nefsini ücret mukabili kiraya veren kimsedir, [Mecelle]
• Ecir-i has: Yalnız bir veya birkaç işverene iş yapmak üzere çalışandır,
• Ecir-i müşterek: Belirli bir işverene bağlı olmadan çalışan (kendi adına bağımsız çalışan) kimsedir.
► İşveren ve işgören ilişkileri sadece işletme ile sınırlandırılamaz. Hayatın aile, yakın çevre ve devlet anlamında kamu gibi çeşitli kesimlerini kapsar. Dolayısıyla işgörenlere ilişkin sorumluluğu sadece işverene yüklemek haksızlıktır.
► İşveren ve işgören ilişkilerinin daha iyi olması için devlet anlamındaki kamunun temel mevzularda iyileştirmelerde bulunması (Kamu kesimi harcamaları, Konut, Ulaşım, Sağlık ve eğitim, Yiyecek-giyecek harcamaları, yakıt) ve çeşitli faaliyetlerinin sosyal içerikli olması gerekir. Ayrıca aile, komşuluk ve zekât müesseselerinin daha etkin kılınması gerekir.
► İşveren ve İşgören ilişkileri şu iktisadi faktörlerden ciddi manada etkilenmektedir. İşgücü arzı, İşgücü talebi, Piyasa şekli ve müteşebbis davranışı, Hâsılat ve maliyet, Teknolojik seviye ve kaynaklar, Sendikalar (toplu iş sözleşmesi), Milli gelirler siyaseti.
► İşveren ve işgörenin birbirlerine karşı sorumlulukları yasal, işyeri ortamı ve ahlaki sorumlulukları olmak üzere üç kategoride değerlendirilebilir.
► Ülkemiz ekonomisinin içerisinde bulunduğu yoğun kayıt dışılık, işgörenlerin SSK’ya bildirilmesi ve SSK primlerinin tam yatırılması hususunda mağdur etmektedir. Öte yandan da, kayıt dışılığın getirdiği haksız rekabet işletme sahiplerini zora sokmaktadır. Bu sorunla bir bütün olarak mücadele etmek gerekir. Bu mücadelede işleri vicdanlara bırakmamalı ve şeffaf sistemler kurarak, bu sistemleri uygulamaya koymak gerekir.
► Kamu ekonomisinin düzenlenmesi için kaynakların verimli kullanılması, üretim gücünün artırılması, rüşvetin önlenmesi, hakça veya adil paylaşım, faiz ve problemlerinin çözüme kavuşturulması gerekir.
► İşgörene emeğinin karşılığı olarak ücreti zamanında ödenmelidir. İşgörenin ücreti belirlenirken, mevcut ekonomik konjektör, işgörenleri adil bir ücret talep etmekten alı koymaktadır. Dolayısıyla ücretler belirlenirken, işgörenlerin dezavantajlı konumda oldukları unutulmamalıdır. Ücret işverenin sorumluluğu olmakla birlikte işgörenin geçimini sağlamak işverenin birincil sorumluluğu değildir. Bu hususta aile ve yakın çevrenin sorumlulukları vardır.
► Bireysel ve toplumsal ahlaki yozlaşmalar işveren ve işgören ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Alt gelir grubundaki kişilerin tüketim tamahı, işverenlerin cimrilikleri, sosyal ve kültürel çevrelerin kapsayıcılıktan ziyade dışlayıcı özellikleri işyeri ortamını paylaşan bu iki kesimi aynileştirmekten ziyade farklılaştırmaktadır.
► Piyasada öne çıkmış, başarılı olmuş işletmelerin en önemli ortak özellikleri çalışanlarına değer verenlerdir. İyiler mutlaka kazanır.